Özellikle son yüzyılda yenilenen ve interaktif bir hale gelen "dindarlık" algısı üzerine gerek Türkiye'de gerekse yurt dışında kaleme alınan pek çok kitap mevcut fakat bu kitaplar genellikle ya çok akademik ve genel okur kitlesine karmaşık gelen bir tona sahip ya da günün değişen diline uyumu sağlayamamış ve güncelleşememiş durumda. Bundan dolayı, orta noktada durup okurunu kapsayıcı bir dille kucaklayacak, kimseyi ötekileştirmeden ve itmeden maneviyatın en önemli anahtarlarından biri olan dua ve hakkında en çok sorulan "Nasıl dua etmeliyiz?" sorusuna bir nevi cevap teşkil edebilecek bir kitaba ihtiyaç vardı. Omar Suleiman, günümüzün genç nesli tarafından tanınan ve yükselmekte olan bir değer. Dua et ve Yaklaş da kendisinin ilk kitap çalışması. Bir İslamî ilimler âlimi, akademisyen, insan hakları savunucusu ve aktivist olan Omar Suleiman bu kitapta, duanın neliğini ve özünü sahabeden, din büyüklerinden, evliyadan örneklerle açıklamaya çalışarak dua bahsine yeni bir perspektiften bakıyor. Hepimizin zaman zaman karşılaştığı "büyüklerden güzel dualar"ı bağlamına oturtarak okuruna sunuyor. Günümüz ihtiyaçlarına karşılık gelen bu kitap, doğrudan büyüklerden gelen maneviyatla da birçok soruya satır aralarında cevap teşkil ediyor.

"Dua konusundaki Peygamberî talimatlara bakacak olursak en güzel niyazların ve münacatların Kur’ân yoluyla, ilahî vahiyle ve çevresindeki insanları Allah’a (Sübhanehu ve Teâlâ) kendi emsalsiz tarzlarında yakarmayı öğrenmeleri için yüreklendiren Peygamber (sav) vasıtasıyla bizlere öğretilenler olduğunu görürüz."

Bu çalışma, klasik bir dua kitabı olmanın dışına çıkarak "dua etme"nin künhünü idrak etme ve aktarma amacında. Bu nedenle çağdaşlarından ve öncülerinden farklı, genç ve dinamik bir tona sahip. Kitap bir gün içinde bitirilebileceği gibi her güne bir bağlam ve dua serpiştirilerek ve daha yavaş bir okuma ile üzerine tefekkür edilerek de okunabilir. Bu ikinci özelliğiyle de bir baş ucu kitabı olma özelliği taşıyor. Bu çalışma, özellikle sahabe-i kiramın duaları ve bu duaların edildiği arka plan üzerine kurulu. Yani kitap yalnızca bir dualar derlemesi özelliği taşımıyor. Kur’ân-ı Kerîm’de bazı surelerdeki ayetlerin tarihsel arka planlarının verilmesi gibi, burada da duaların hangi olay ya da olgu üzerine edildiği ve bunun üzerine yaşanan gelişmelerden bahsedildikten sonra duanın hangi büyük zata ait olduğu zikredilerek orijinal metni ve meali sunuluyor. Omar Suleiman ardından, mezhep imamları gibi din büyüklerinden ilgili duaya ait bir yorumu zikrederek kendi yorumunu da belirtiyor ve kendi duasıyla bölümleri tamamlıyor. Birden fazla kesime hitap edebilecek genç, dinamik ve güncel bir dili olan bu çalışma yazarın ilk çalışması. Orijinali birkaç ay önce yayımlandı, bu nedenle İngilizceyle beraber ilk kez Türkçede. Bu özelliği ile Omar Suleiman'ı halihazırda tanıyıp İngilizceden okuyabilen takipçileri açısından isminin Türkiye'de tanınırlığı artacağı için önemli. Yazarın yazılarını Türkçeden takip etme gereği duyan genel kitlesi için de ekstra bir önem arz ediyor.